Joker’in devam filmi büyük bir şey olmalıydı. Aşırı beğenilen ilk filme, film tuttuktan sonra gelen ikinci film açıklaması sadece ticari kaygıdan dolayı yapılmasıyla eleştirilmişti. Orijinal film, Taxi Driver ve The King of Comedy gibi klasik filmlere saygı duruşunda bulunurken kötü karaktere getirdiği yepyeni bir yorumla süper kahraman filmleri dünyasını sarsmıştı. Devam filmi de aynı enerjiyi yakalamalı ama aynısının tıpkısı olmamak için farklı bir yaklaşımla çekilmeliydi.

Sonra, Joker: Folie à Deux umut veren açıklamalar saçtı: 2022’de The Hollywood Reporter, Lady Gaga‘nın Harley Quinn rolüyle kadroya katılacağını ve devam filminin bir müzikal olacağını duyurdu. Filmin görüntü yönetmeninin yakın zamanda yaptığı bir alıntı, Joker 2’nin yalnızca selefini geçmekle kalmayıp süper kahraman türünün monotonluğunu aşıp aşamayacağına dair şüphe uyandırdı. Mevzu şu:

Joker ve Joker 2’nin görüntü yönetmeni Lawrence Sher, bir YouTube masterclass’ında Joker 2’nin önceki haberlerde bahsedildiği gibi bir müzikal olmadığını açıkladı. Sher, “Bu başlı başına bir müzikal değil, sadece içinde müzik var,” dedi. “Müzik filmin ve karakterlerin bir parçası ama müzikal olup olmadığını bilmiyorum.”

Bu, Wonka ve Mean Girls’ün fragmanlarıyla ortaya çıkan, izleyicileri yabancılaştırmaktan kaçınmak için bir filmin müzikal doğasını küçümseme eğiliminin sadece sonuncusu. Hatta yazısını yazmıştık. Ancak Joker 2’nin müzikalite derecesi ne olursa olsun, neden bu yeni türü kucaklamıyor, özellikle de Lady Gaga gibi yüksek kalibreli bir yetenek varken?

Süper kahraman filmleri zaten gereğinden fazla ilgi görüyor. Son zamanlarda süper kahraman filmleri seyirciler tarafından kucaklanmadan gösterime girdi ve bu türe giren filmlerin çokluğu “süper kahraman yorgunluğu” gibi terimlerin ortaya çıkmasına neden oldu, bu da kalıplaşmış çizgi roman filmlerine karşı giderek artan bir ilgisizlik anlamına geliyor.

Şimdiye kadar, bu durumdan kurtulmanın en iyi yolu tonu ve alt türü değiştirmek oldu. Joker bunu akıl hastalığını incelikli bir şekilde ele alarak ve köken hikayelerine bakışımızı yeniden tanımlayarak yapmıştı. Joker 2’nin bir müzikal olması bu kalıbı devam ettirmek ve filmi öne çıkarmak için mükemmel bir yol potansiyeli taşıyor. Bunu yapmanın tek yolu türe tamamen eğilmek ve Joker’in klasik Scorsese filmleriyle yaptığı gibi klasik “Golden Age” müzikallerinden ilham almak olabilir.

Bu arada, Sevgililer Günü için yönetmen Todd Phillips filmden yeni fotoğraflar paylaştı; bunlardan biri Joker ve Harley’nin çatıdaki dans gösterisinin ortasında göründüğü fotoğraftı. Bu harika bir işaret olsa da Sher’in sözlerinin yanlış olduğunu kanıtlamıyor. Filmin müzikallerden esinlenmiş olması ve tam anlamıyla sahnelenmiş şarkı anlarına yer vermemiş olması mümkün ama bu kaçırılmış büyük bir fırsat olur. Joker’in zaten büyük atılımlar yapmak gibi bir şöhreti var ve bir temayla flört ederken bundan vazgeçmek hayal kırıklığı yaratabilir. 

Bir yandan Joker 2’nin bir müzikalden esinlenmesi en popüler ya da pazarlanabilir seçim olmayabilir ama hikaye için bir sonraki mantıklı adım bu. Joker tamamen kendi kafanızda yaşamak ve sanrılarla ilgiliydi ve fantastik film müzikalleri de tam olarak böyle bir şey. Eğer Joker 2 bu benzerlikten tam olarak yararlanamazsa, o zaman hepimizin düşündüğü süper kahraman film evreninin yorgunluğunu yıkan “o” film olmayabilir.