Geçtiğimiz günlerde Mersin’deki bir organizasyonda çekilen video sayesinde Morin Dagor ile tanıştık. Son iki gündür hemen hemen her internet sitesinde, her Facebook profilinde karşınıza çıkan Morin Dagor, bir video ile yargılayabileceğinizden daha fazlası. İşte mevzu bahis video:

Morin Dagor’u daha yakından tanımak istedik ve röportaj talebimizi kendilerine ilettik. Grup bize lafı dolandırmadan; Morin Dagor’un hikayesini, müzik piyasasının durumunu, ucuz pop şarkılarına teslim olmuş bir endüstrinin müzisyenleri nasıl zorladığını, aldıkları tepkileri ve yorumları bir bir anlattı.

Play Tuşu: Morin Dagor hikayesi nasıl başladı? 

Morin Dagor: 2011 yılında Er-Murazor (keyboard) ve Khamul (Bass) tarafından kuruldu. black metal'e dahil lakin klasik müzik unsurlarını da içinde barındıran symphonic black metal tarzı benimsenmiştir. Uzun bir eleman bulma sorunundan sonra gitarlarda Ren ve Akhorahil, davulda Dwar, vokale ise Adunaphel getirilmiştir. Grubun ikamet ettiği şehirde metal müzik popülasyonu artık eskisi kadar çok olmadığından ötürü tüm grup kurmaya çalışanlar eleman bulma sorunuyla yüzleşmektedirler. Bu olaylardan ötürü kuruluşundan itibaren sadece iki konsere çıkabilmiştir.

Play Tuşu: Müziğiniz hakkında nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Morin Dagor: İyi tepkiler olduğu gibi nötr ve kötü tepkiler de var. Türkiye'de bu normal çünkü kendi açığını kapatmak için herkesin açığını kollayıp, bulduğunda da hunharca seviyesini koruyamayan bir toplumda yaşıyoruz. (Bkz. Kötü hazırlanan bir organizasyondan ötürü hakkımızda yapılan mübalağa edilmiş haberler dizisi)…2000'li yıllardan itibaren ülkemizdeki black metal piyasasındaki düşüşe istinaden çok zor şartlar altında 6 kişinin tutkusuyla tek fikir olup, geçmişe kalp masajı yapmak bu kadar kötü tepkilere yol açmamalıdır diye düşünüyoruz. Herkes beğenecek diye bir durum söz konusu değil lakin tevazuluk korunup en azından saygı gösterilebilinirdi.

Play Tuşu: Videonun çekildiği organizasyon neydi?

Morin Dagor: 2014 Şubat ayında MERBEK'in (Mersin Berberler Ve Kuaförler Konfedarasyonu) "Dünya Kuaförleri Ve Tarasımcıları Mersin'de Buluşuyor" adlı birçok ülkeden toplam 500-600 tasarımcının yanı sıra dünyaca ünlü tasarımcıların da katılımıyla gerçekleşmiş olan 3-4 günlük festivaldi. Tabi yerel, çevre illerden ve Türkiye geneli kuaför-tasarımcılardan katılım çok yüksekti. Organizasyon ve organizatörün azizliğine uğrayarak anlaşıldığı gibi bize ayrılan yer, koşul ve zaman faktörü aleyhimize olup verilen sözü tutmak adına, sadece müzik yapmak için çıkıp sahne aldık.Tabi organizatör açısından bazı şeyler yolunda gitmeyince sıkıştırma bir program uygulanıp apayrı bir yerde sahne yaptık. Herkes Morin Dagor'un gala gecesinde ana sahnede çıkacağını bilirken öğlen vakti sahne almamızın kimseye bir artısı olmadı. Bundan dolayı ne seyirci vardı ne de çok katılımcı. Ayrıca Morin Dagor adına çıkan haberlerdeki yorumlarda Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu yönünde ifadeler tamamen yanlış olmakla, belediyenin bu organizasyonla ilgisi yoktur. Tamamıyla derneğin organizasyonudur. Neden bir rock veya metal barda değil de tarz dışı böyle bir organizasyonda yer aldığımızı soracak olursanız; Mersin'de bırakın metal barı, rock bar bile olmadığından ve alışılmışın çok dışında tasarım ve tasarımcıların olduğu bir organizasyon yapılmasından ötürü biz de normlara göre aykırılık taşıdığımız için katıldık.

​

Play Tuşu: Türkiye gibi sizin tarzınıza uzak bir kültürde müziğinizi ve duruşunuzu nerede görüyorsunuz?

Morin Dagor: Türkiye, Arap yarımadası ve Ortadoğu ülkelerinde genelde yaptığımız müzik tarzının geleceği hiç parlak değil lakin hiç hoş karşılanmıyor. Bu ülkelerin dışında bir yerde olsaydık şayet müziğimizin duruşunu karşıdan görme fırsatına erişebilirdik. Çünkü medeni düşünce yapısına sahip insanlar, karşıdakine çıkarsız ve kinsiz ayna olabilmekte. Bu da gruplara, kendilerine karşıdan bakabilme olanağı veriyor. İnsanların her ne kadar tarzı olmasa da başka tarzlara saygıları var. Takdir edersiniz ki bu hadise Türkiye'de imkansız… İcra etmeye çalıştığımız müzik tarzının duruşunu ise ilk öncelikli İskandinav yarımadası, sonrasında Kuzey Avrupa'da görebiliyoruz.

Play Tuşu: Daha geniş bir kitleye hitap etmek için planlarınız neler? Morin Dagor için gelecek planlarınız neler? Kendi şarkılarınızı bir albümde duyabilecek miyiz yakın zamanda?

Morin Dagor: Türkiye'de geniş kitle sahibi olabilmek için bizim tamamen müzikal değerlerden yoksun, 2 notalı, sözleri sadece aşk ve aldatılmış bireyi konu alan bir tarz yapmamız lazımdı. Lakin böyle olmasındansa Morin Dagor'la gelecek planımızın olmamasını yeğleriz. Tüm grupların olduğu gibi bizim de bir gelecek planımız var elbet. Öncelik olarak müziği kendimiz için yapıyoruz, sonra sevenler olursa hem kendimiz hem de onlar için yapacağız, bunun ikisi de olursa albümümüze ağırlık verip yurtdışı odaklı çalışacağız. Çünkü Türkiye'deki müzik platformu çok acımasızdır. Yanlış yapmaya gelmeyeceği gibi yanlış yapıldığında da onarılmaya müsaade bile etmeyen hasarlara sebebiyet verebilir.

Play Tuşu: Oldukça zor bir iş başarıyorsunuz, nice Türk grup sizinle aynı kaderi paylaşıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Morin Dagor: Şu anda bir iş yapmıyoruz ki başaralım. İşi yapmaya çalışıyoruz. Tek başardığımız iş; 6 aynı kafa yapısına ve fikre sahip bireyin aynı çatı altında birleşip kemik kadroyu oluşturması. Türkiye'de kurulan gruplarda bu sorun var. Durum böyle olunca yıllar boyu kulvarını değiştirmeden yapılan istikrarlı iş göremiyoruz. Tek sorun bu değil gerçi. Türk dinleyicilerin yadırgama, hor görme ve yüksekten bakma dürtüleri hayli fazla. Durum böyle olunca haliyle Türk gruplarının işi oldukça zor… Yapılan işin zorluğu iki katına çıkıyor. Böylece, kurulma ihtimali olan gruplar da kurulamayıp kaderine mahkum olmak zorunda bırakılıyorlar. PC başında oturup klavye cellatlığı yaparak grup yıldırma politikası benimseyenler de cabası. Bu saydığımız süje biçimleri ve objeler değişmedikçe, Türkiye'deki müzik piyasası hep geriye doğru gitmeye mahkum olacak.

Grubun Facebook sayfası için sizi BURAYA, YouTube kanalı için ŞURAYA ve Twitter hesabı için ORAYA alalım.