Lord of the Rings serisinde canlandırdığı Aragorn karakteriyle kalbimize taht kuran Viggo Mortensen, yıllar sonra Hugh Jackman’la özdeşleşen Wolverine karakterini canlandırma teklifini neden reddettiğini açıkladı.
LOTR serisinin yarattığı büyük heyecan dalgasından hemen önce Viggo Mortensen, 1990 yılların sonunda tüm stüdyoların iştahını kabartan isimlerden biriydi. Hatta Mission Impossible serisinin ikinci filminde Dougray Scott’ın canlandırdığı Sean Ambrose karakterini canlandırmak üzere anlaşma yapmış, ancak geçirdiği ufak kaza nedeniyle rolden vazgeçmek zorunda kalmıştı. Tam bu sorada X-Men serisinde Wolverine rolü için bir başrol araya FOX, sonradan Hugh Jackman ile özdeşleşecek bu rol için gözüne Mortensen’i kestirmişti. Viggo Mortensen ise Wolverine’i canlandırmak istemedi, çünkü yapacağı anlaşma çok büyük çaplı gibi gelmişti. “Happy Sad Confused” podcast programına misafir olan Mortensen, bu olayların perde arkasında yaşananları ilk kez anlattı.
“Beni o zamanlar rahatsız eden şey aynı karakteri tekrar tekrar canlandırmamı gerektiren sonsuz film anlaşmalarıydı. Bu konuda gergindim. Oğlum Henry’yi benim rehberim ve şansım olması için yönetmenle yapacağım görüşmeye götürmüştüm. Aklımın bir köşesinde, onun da bu süreçten bir şeyler öğrenebileceği fikri vardı. Henry’ye senaryoyu okutmuştum ve “Bu senaryo hatalı, tamamen yanlış.” dedi. Karakterin buna benzemediğini söyledi. Bunun ardından yönetmen tüm enerjisini buna yoğunlaştırdı ve toplantının geri kalanı Henry’nin neden özgürce konuşmak üzere orada olduğunu açıklamakla geçti. Henry, yönetmenin bazı değişiklikler yapıp yapamayacağını sordu ve ben de bunun pek mümkün gözükmediğini, işlerin böyle yürümediğini söyledim. Zaten rolü almayacaktım, çünkü yıllarca bunu canlandırmak istediğimden emin değildim. Zaten birkaç yıl sonra da üç Lord of The Rings filminde yer aldım. Kim bilebilirdi?” diyerek açıkçası daha bu şekilde daha uygun olduğunu düşündüğümüz olayın nasıl gerçekleştiğini ilk kez paylaştı.
Eğer Mortensen anlaşmayı kabul etseydi ve LOTR serisi yerine X-Men’de yer alsaydı her şey nasıl olurdu tahmin etmesi epey güç. Viggo Mortensen’in oğlu Henry’ye teşekkürlerimizi sunarız…