MODERN VAMPIRES OF THE CITY

MODERN VAMPIRES OF THE CITY


Vampire Weekend


Vampire Weekend kazakları ve şekilli süveterleri bavullara kaldırdı. Yeni albümü Modern Vampires Of The City ile aklınıza gelebilecek her türlü enerjik aktiviteye katılmaya hazır.

Albüm romantiklere, sahilde takla atıp “fak manita” diyebilecek kadar coşkunlara, hatta anne babaya dinletebilecek kadar farklı telden insana hitap ediyor. Vampirlerin daha önce güneş görmemiş yerleri Vampires Of The City ile kabak gibi açığa çıkmış.

Çocuklar 3 sene boyunca hiç boş durmamış, Contra’nın önüne geçebilecek bir albüm yapabilmek için harıl harıl çalışmışlar. Albümün açılış şarkısı Obvious Bicycle’ın baştaki düşük enerjisine kapılmayın. Vampires Of The City son zamanlarda “aheyyo” coşkusunu yaşatabilen nadir albümlerden biri.

Albümde kişisel aşk meşk mevzularından çok, anakara sevgisi, akıl-us ve olgunluk gibi konulara dadanılmış. Hatta öyle ki, Obvious Bicycle’da işsiz bir adamın sakalını hiç kesmemesinden bahsediyor. Süt gibi sakin şarkıda geçen “Eğer sen adam olup da kendini tıraş etmezsen kimse de sana güzel zamanından ayırıp yardım etmez” sözleri tokat gibi patlıyor, mesaj kaygıları su gibi akıyor. Şarkıda hafiften İskoç müziğinden esinlenmeler de yok değil.

Unbelievers, piyano kullanarak bir şarkıya nasıl neşe saçılır konusunda müthiş bir ders niteliğinde. Piyano artık Vampire Weekend’in gözü kapalı seçilebilen tarzının alamet-i farikası. Ya piyano diye bir şey olmasaydı?

Finger Back ise “Bi kere o eli indir.” temasına sahip olsa da, yine sempatik tavırları ve pozitif temennileriyle yanaklarımızdan makas alıyor. Dillere dolanıp, “Öf yeter!” diye isyan edene kadar içten içe söylenebilirliği olan bir şarkı.

Yaşları grupça 29’a dayanan Vampire Weekend, olgunluk çağına geçiş yaptıklarını Step şarkısıyla iyice aklımıza sokmamızı istemiş. Boru değil, adamların yirmi yaş dişleri çıkmış. İnanmıyorsanız Step’i bir kez daha dinleyin. “The Gloves are off, the wisdom teeth are out” diyor, “I’m stronger” diyor. Ezra Koenig’in yalancısıyız.